ÇOCUKLARDA OLUMLU DAVRANIŞ GELİŞTİRME
Değerli Velim,
Hepimizin çocuklarımızdan beklediği bazı davranışlar vardır. Olumlu ve pozitif davranışlar dediğimiz bu davranışlar, çocukların kişisel gelişimlerinin, sosyalleşmelerinin, toplumun sağlıklı bir bireyi olduğunun işaretleridir. Sizler de bu davranışları çocuğunuza kazandırmak istiyor fakat nasıl yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. Bu yazımda çocuklarda olumlu ve pozitif davranışların nasıl geliştirilebileceğine ilişkin bazı önerileri bulacaksınız.
ÇOCUKLARDA OLUMLU DAVRANIŞI GELİŞTİRMEK İÇİN ÖNERİLER
Çocuklar doğuştan getirdikleri davranışlar haricindeki davranışları öğrenme yoluyla kazanırlar. Bir davranışı kendi deneyimlerinden öğrenebildikleri gibi daha çok çevresinden ve ailesinden model alma yoluyla öğrenirler. Yani bir davranışı kazandırmak ya da evde konulan bir kurala uyulmasını istiyorsak öncelikle biz o kurala uymalı, o davranışı sergilemeliyiz. Örneğin, çocuğa model olabilecek aile üyeleri ''telefonu'' kontrolsüz ve bağımlılık düzeyinde kullanıyorsa, çocuk bu problemli ''telefon'' kullanımını normal ve iyi bir davranış olarak tanımlayabilir. Bu yüzden, çocuğun olumlu davranış sergileyen aile bireylerini görmesine ihtiyacı vardır. ''Az nasihat, çok model (örnek)''geliştirilmek istenen davranışın, neden önemli olduğunu açıklanması davranışın öğrenilmesine yardımcı olacaktır. Buna karşın, ortadan kaldırılmak istenen davranışların, neden iyi olmadığının açıklanması da, bu davranışın ortadan kaldırılmasına pozitif katkı sağlayacaktır
Bir davranışı kazandırırken emir ve eleştiri içeren bir dil kullanmamız olumlu davranışların kazandırılmasında bir engeldir. ''Alternatifler ve seçme hakkı sunma, davranışı tanımlama, içten ve empatik tutum gösterme'' gibi demokratik ve insancıl bir dil kullanımı davranış geliştirmede daha etkili olacaktır. Örneğin iki kardeş kavga etmeye başladığında, "Kavga etmenizi istemiyorum. Birbirinize zarar vermenizden korkuyorum. Ya kavga etmeden oynayın, ya da farklı odalarda oynayın." diyebilirsiniz. Böylelikle hem davranışın olumsuz sonucu gösterilmiş olur hem de alternatifler sunularak çözüm yolları oluşturulmuş olur.
Tutarlı ve kararlı bir duruş, davranış geliştirme açısından çok önemlidir. Hedeflenen davranışın zaman zaman yapılmasına gerek olmadığını göstermek, çocuğun o davranışı bazen terk edilebileceği şeklinde yorumlamasına neden olabilir. Örneğin, yatmadan önce diş fırçalama davranışını, ''bugün fırçalamaya gerek yok, şekerli şeyler yemedin zaten'', ''çok uykun var, sabah fırçalarsın'' gibi ifadelerle ertelediğinizde, çocuğun diş fırçalama davranışını kazanması zor olabilir.Övgülerde bulunun. Azarlama, kınama ve diğer ceza yollarını ne kadar fazla kullanırsanız istediğiniz davranışı elde etmeniz o kadar zor olur. Çocuğunuzun odasını temizlemesini ya da ödevlerini yapmasını sağlamanızın en iyi yolu, bu davranışı çocuğunuzun model alması için önce sizin göstermeniz, teşvik etmeniz ve bu davranış gerçekleştiğinde de övgüde bulunmanızdır. Ve övgüde bulunurken net bir şekilde yapılan davranışı övmeniz gerekmektedir. Mesela sakinleşmekte zorlanan çocuğunuza "Sandalyene sessiz bir biçimde oturman gerçekten çok hoşuma gitmişti" diye örnek davranışa övgüde bulunmak yaralı olabilir.
Çocuğun yaptığı davranışın neden istenmeyen bir davranış olduğunu anlaması ve bu davranışı kendiliğinden bırakabilmesini için problem çözme becerilerinin öğretilmesi faydalı olacaktır. Çocuğunuz yaptığı olumsuz davranış yerine, uygulayabileceği kabul edilebilir başka davranışlar üretmesi konusunda teşvik edilmelidir. "Sen arkadaşına öfkelendin ve vurdun. Bunun yerine başka ne yapabilirdin?" Ebeveyn olarak bu beceri ile ilgili model olmak lazım.
Davranışın sonucunu yaşatmak yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemde amaç ceza vermek değil, davranışın sonucunu yaşatmaktır. Çocuğunuza olumlu, kararlı ve sevecen bir şekilde yaklaşmalısınız. Sonucunu yaşatmak metodu uygulanıyorsa, önce diğer yöntemler denenmiş ve sonuç alınamamış demektir. Ceza da böyle bir koşul yoktur. Cezada ki ana fikir, "sen beni üzdün, bende seni üzüyorum" dur. Sonucu yaşatmak tekniğinde ise, "ben her şeyi denedim, bana başka şans bırakmadın" vardır. Yani sorumluluk tamamen çocuğa aittir. Cezada çocuğu en çok üzecek davranışlar yapılır. Sonucunu yaşatmakta ise çocuk olumsuz davranışa neden olan şeyden mahrum edilir. Örneğin tablet kullanım süresine uymayan çocuk tabletten mahrum bırakılır.
Çocuğunuza zaman ayırın. Araştırmalar çocukla geçirilen zamanın ev işlerinden ya da özel işlerden arta kalan zamanlar olduğunu göstermektedir. Bu da haliyle çocuğun her zaman ikinci planda kaldığı bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Bunun yerine günde sadece 15-20 dakikanızı çocuğunuza ayırarak, o 15-20 dakika içinde çocuk ne isterse onu yaparak, başka hiçbir şeyle ilgilenmeden sadece çocuğa ilgi göstermek çok daha faydalı olacaktır. Böylelikle çocuğunuzun duygusal doyumunu sağlamış olacak ve olumlu davranışları kazandırmanız daha kolay olacaktır.
Unutmayın sizler iyi olursanız çocuklarınız da iyi olur, sizler stres yaşarsanız çocuklarınız da bunu hissedip olumsuz etkilenirler. Bu yüzden öncelikle kendi sağlığınıza dikkat edin.
Mükemmel ebeveynlik diye bir şey yoktur. Çocuğunuz hakkında endişe duyup onun iyi yetişmesi için ufak da olsa bir şeyler yapıyorsanız, onu koşulsuz sevip sevginizi gösteriyorsanız, sizler çocuğunuzun mükemmel ebeveynlerisiniz.
Gizem HATİPOĞLU
Abidin Saniye Erçal İlkokulu
Rehberlik Öğretmeni
Adres:
Sancak Mah. Zümrüt Sk. No. 17 / 1 42250 Selçuklu / KONYA
Telefon
332 255 07 08